5 Temmuz 2009 Pazar

don't let me down


Diş macunu ne güzel bir şey. Yok hayır, aromasından falan değil, ben onun kişiliğini seviyorum. Bir kaç gün önce her gece olduğu gibi, yatmaya üşenemeyecek kadar uykum geldiğinde çişimi etmek ve dişlerimi fırçalamak(eş zamanlı yapmıyorum tabi) için banyonun yolunu tuttum. Çevreme dikkat edemeyecek kadar uykusuz olmadığım gecelerden biri olmalıydı. Seksi yeşil diş fırçamın ucuna diş macunu sürme vakti geldiği zaman dış macunu tüpünün, üzerine oturulmuş güneş kremi tüpüne akrabalık derecesinde benzer bi halde bulunduğunu farkettim. "Tüh, kalmamış lan, yarın yeni bi' tane almayı unutmayayım bari" diye küçük bi' iç geçirdim. Tüpün acınası şekline rağmen şansımı denemek istedim yine de. Fışıyt diye bastırdım ümitlerimi canlı tutmamı sağlayacak tek yer olan tüpün ucuna yakın yerine. Bastırınca ihtiyacımı karşılayacak kadar macun çıktı dişarı(dışarı nesnedir, dışarıya ise dolaylı tümleç - Pratik Dil Bilgisi). Sersemlemiş haldeki yüzümün karşımdaki aynada aldığı mutlu ifadeyle aramdaki kısa bakışma geçince daha fazla vakit kaybetmeden seksi yeşil diş fırçama nazikçe sürdüm macunu ve dişlerimi fırçaladım.

Ertesi gün yine aynı vakitlerde biyolojik saatimin alarmı bana yatmam gerektiğini hatırlatırcasına beynimde çalmaya başladı. Alarmı kapatmak için banyoya doğru yola koyuldum, saatim de mesajı aldığımı anlayıp sustu ve yatmadan önceki işlerimi halletmem için gerekli enerjinin bedenimde dolaşmasına izin verdi. Aynanın önüne geldim. Tipime baktım. İçimden, hım tıraş olayım lan bi ara, diye geçirdikten sonra ellerimi yıkadım. Böyle iyice köpürttüm. İyice köpürmezse içim rahat etmiyor benim. Köpür köpür oldu ellerim ve duruladım ellerimi. Ardından sabunun üzerindeki köpükleri de suyla sabun yüzeyinden uzaklaştırdım. Elime seksi yeşil dış fırçamı aldım.İşte o zaman, puzzle'ımı çerçeveletmek, kitaplığımı düzeltmek, kendime pantolon almak gibi o gün içinde yapmam gereken ama unutkan bi insan olduğum için yapamadığım şeylerlerden oluşan listedeki maddelerden birinin de yeni diş macunu almak olduğunu anladım. "Tüh ya n'apcam ben şimdi" diye bi üzüntü bulutu geçti önce kafamın içinde. Sonra birden aklıma tüpün bana dün yaptığı iyilik geldi. Belki tekrar aynı iyiliği görebilirim diye düşündüm. Yüzsüzce, çekine çekine aynı noktadan, tüpün ağzına yakın yerdeki son macun kalıntılarının olabileceğini düşündüğüm yerden, tüpe baskı uyguladım. Ve yine aynadaki o mutlu adamı görmeme neden olan şey gerçekleşti ve seksi yeşil dış fırçamın gerekli miktardaki diş macunuyla düzeyli bir beraberlik yaşamasına izin verdim.

Bugüne kadar, günler boyunca bu olay her gece tekrarlandı. Ne zaman "tamam ya, artık kesin bitmiştir, içinde hiç kalmamıştır" diye düşünsem o beni yanılttı ve beni orada öylece macunsuz bir durumda bırakmamak için elinden ne geliyorsa ortaya koydu ve o gereken macunu zorlanarak da olsa verdi. Ne kadar zor durumda olursa olsun, 1 hafta boyunca yeni diş macunu almayı aklında tutamayan beni yalnız bırakmadı, yardımıma koştu.

Arkadaş dediğin de diş macunu gibi olmalı işte. Seni asla yalnız bırakmamalı, yardıma ihtiyacın olduğunda kendisi ne halde olursa olsun sana destek olmalı, seni hayal kırıklığına uğratmamalı. Çevremde böyle insanların var olduğu ve ne durumda olurlarsa olsunlar yine de ellerinden ne geliyorsa yapacakları fikri aklıma geldikçe hafif bir tebessüm beliriyor yüzümde. Dişlerimi fırçalarken arada sırada aklıma gelen bu ve bunun gibi düşünceler, gecenin bi saatinde de olsa lavabonun başında aynada kendime bakarken tebessüm etmemi ve ağzımdan köpüklerin yer yer dışarı çıkmasına neden oluyorlar.

Hiç yorum yok:


Get Music Tracks! Make Your Own!