16 Haziran 2008 Pazartesi

Yani_?

Hepimizin çevresinde yaşanan bir olaydan söz etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi insanların, birbirlerinden ayırılmasını sağlayan davranışları ve kişilikleri vardır. Bunlar kişiden kişiye farkılılık gösterir. Kimisi çok ciddi, kimisi çok saldırgan, kimisi de çok alıngandır falan filan. Benim hakkında yazı yazacağım insan tipi ise; neşeli ve iyi niyetli insanlar. Hayır, bu grupta olduğumu falan ima etmeye çalışmıyorum. Sadece anlatacağım konuyu en bariz olarak bu örnekte gözlemleyebiliriz.


Gelelim asıl meseleye. Bir davranışınız veya bir olay karşısındaki tepkiniz, sizin önceki tutumunuz ve genel olarak gösterdiğiniz tavıra bakılarak yorumlanır. Ne demek istediğimi açayım en iyisi. Aynı haraket veya tepki iki farklı insandan geliyorsa bunların değerlendirilmesinde büyük farklılıklar gözlenebilir. Eğer bu tepkiyi aksi ve geçimsiz biri veriyorsa, onun huyu bu zaten, denir geçilir ama uyumlu ve genel olarak davranışlarıyla insanları kırmamaya gayret eden birinden gelirse aynı tepki, o kişi ayıplanır ve insanlar gücenir. Hatta ona karşı tavır alırlar. Bunun nedeni daha önce ondan bu tarz bir çıkışa rastlamamalarıdır.


Bahsettiğim durumda artık genel tutumunuzdan dolayı, yaptığınız iyiliklerin göreviniz olma aşamasına gelir. Yaptığınız iyilikler ve yardımlar artık sizden beklenen birer zorunluluk olarak benimseni ve bunları yapmayı bıraktığınız zamanlarda gözden düşersiniz. Gözden düşme deyimini, burada popülerliğin azalması anlamında kullanmadım. İnsanların sizden soğuması ve eskisi kadar yakın olmamaları anlamında kullandım. Sanki bir suç işlemiş durumuna düşersiniz ve yapmadığınız bir görevden(!) dolayı size kırılırlar.


İşin özü ne, doğrusu ben de bilmiyorum. Kötü insan olmak mı, yoksa iyi olup ezilmek mi karar kılamadım. İkisinin ortası diye de bir seçenek yok maalesef.


Siz, siz olun başkasına yapmadığınız şeyleri, karşınızdakinden beklemeyin.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu anlattığın şey bana hazırlıkta okuduğumuz Reşat Nuri Güntekin romanı Acımak'ı hatırlattı! Hey gidi günler hey!...

Adsız dedi ki...

hey gidi günler hey.o zaman nasıl ortak sınav haftaları vardı hatırlar mısın janberk? nerde o eski sınav haftaları?şimdi hocalar bize bir kağıt veriyorlar ve çekip gidiyorlar.gençliğimde ortak sınav haftaları varken zaman kaybetmemek için nefes almazdım, göz kırpmayı gereksiz görür, böbreklerimi 4 saatte bir çalıştırırdım.şimdiki gençler öyle değiller janberk; sınav haftasının ne demek olduğunu bilmiyorlar.


Get Music Tracks! Make Your Own!