25 Aralık 2007 Salı

Sürüde Koyun Olmak

Kendini farklı hissetmek... bütün insanların ortak hissidir farklı olduğunu hissetmek ve farklı olmaya çalışmak.
Herkeste vardır " ben farklıyım, kimseye benzemem" duygusu. evet sen farklısın ama sadece aynı sürüde otlayan iki koyunun farklı olduğu kadar. sen daha uzunsundur, daha yakşıklısındır, sen herşeyi yaparsın, yenilmezsindir, çok ince ruhlusundur vs vs örnekleri çoğaltabiliriz. fark sadece bu kadardır ama.
Sen de üzülünce ağlar, güzellikler karşısında sevinirsin, ezilince tepki verir sinirlernirsin. senin de çobanın aynıdır. sen de aynı yöne güdülürüsün, aynı amaçlara ulaşmak için aynı engelleri aşarsın veya aşmaya mecbur tutulursun. en önemlisi ise sen de kendini farklı sanarsın ve sürüden ayrılmak için çabalarsın. her ne kadar çabalasan da o çoban seni süreye tekrar sokar .
Aslında o kadar aynıyız ki...
Belki de bu gerçeğin farkına varan ve kabullenenler diğerlerinden ayrılır, çobanı aşar ve farklı çayırlara gider. yoksa salak saçma kılıklara girip marjinal davranışlarla sadece yünlerini diğerlerinden ayırırsın. unutmaki postlarının altında bütün koyunlar aynıdır.

20 Aralık 2007 Perşembe

15 Aralık 2007 Cumartesi

Bakalım yine 5 yorum alacak mıyız_?

Son yazıma yapılan birbirinden güzel(!) 5 yorum, beni yeni bir yazı oluşturmak için gaza getirdi adeta.
Uzun ve sıkıcı bir sınav haftasını daha atlatmış bulunuyoruz. kimisi çalıştı, kimisi çalışmadı, kimisi çalışıp 'abi tek kelime bilmiyorum n'apacağım sınavda' dedi. kiminin iyi geçti, kiminin kötü geçti, kiminin 'eh işte 3 alırım herhalde' geçti sınav haftası. ben daha nasıl geçtiğini bile anlayamadım. Sınav haftasından sonra yaptıklarımı, kendimle yaptığım söyleşide bulabilirsiniz.
Soran Ben: N'aptınız cuma günü_?
Cevaplayan Ben: Hiç ya sinemaya gittik sadece.
SB: Nerede gittiniz _?
CB: Rexx'e gittik. abi salon o kadar dikti ki en arkadaki koltuğa oturunca yükseklik korkum olduğumu hatırladım ve tırsmaya başladım. sonraları alıştım ama.
Soru soran ben: Hangi filme gittiniz peki_?
Cevap veren ben: Kabadayıya
SB: Arı Filmi dururken neden ona gittiniz_?
CB: Aslında ben gitmek istemiyordum. Arı Filmine gidelim dedim. yanımdakilerden "o çocuk filmi, kabadayı varken ona mı gidilir, ona gidersek ben gelmem, çocukken çizgi film izlettirmediler de içinde mi kaldı_?" gibi tepkiler geldi. ben de sorun yaratmayayım dedim.
SB: Biliyorum o filmi, epeydir fragmanını veriyolardı.
CB: Evet Eşkiya gibi bir şeydir diyorduk hatta.
SB: Hatırladım böyle Şener Şenin yüzü çıkıyordu fragman sonunda değil mi_?
CB: Evet. o film işte.
SB: Güzel miydi bari_?
CB: Beklentilerimi karşılamadı çünkü bir beklentim yoktu. bir nevi emrivakiyle gittim. yorum yapmak gerekirse; film çok uzundu(2.5 saat, -bu arada söyleşide de parantez açmak biraz saçma oldu di mi_?- evet bence de saçma oldu). yarım saatten sonra ne olacağını filmin nasıl biteceğini falan tahmin etmiş oluyorsun zaten. aksiyonun ne olduğunu bilip de onun bir türlü başlamaması biraz sıktı beni.
SB: Çıkışta ne yaptınız_?
CB: Öyle aylak aylak dolaştık, bilardo oynadık. bi de ben kulaklık alacaktım, ama 70 ytlden ucuza yoktu baktığımız yerde. yazıcıoğluna da akşam gitmeyelim dediler. kulaklık işi yalan oldu.
SB: Hadi yaa. sınav haftasından sonra mp3leri düzenleyeceğim falan diyordun n'oldu o iş.
CB: Hallettim onu. biraz zaman aldı ama iyi oldu. bütün şarkıları değiştirdim. ama epey bi metal ağırlıklı oldu. otobüsteki yaşlı teyzelerden bol bol " evladım bunlarla mı beynini yıkıyorsun_? bari sesini kıs da biz rahat edelim" lafları işitcem.
SB: Hahah. takma onları ya. onların gezmekten beyni sulanmış.
CB: neyse Heroes başlayacak şimdi. şu blogun linkini vereyim herkese de çıkayım. sınav haftası yüzünden izleyememiştim.
SB: tamam o zaman. bakalım beğenecekler mi yazıyı. Beğenmezlerse bi daha böyle yazmazsın. tek başına takılırsın.
CB: öyle gözüküyor.
SB: güzel bi söyleşiydi
CB: teşekkür ederim.
SB: asıl ben teşekkür ederim.

8 Aralık 2007 Cumartesi

Ben Rapçileri Değil Rapi Sevmiyorum

Renkler zevkler geyiği vardır bilirsiniz. bunlar asla tartışılmazmış. ama rap bence tartışılması gereken birşeydir. öncelikle müzik olup olmadığı tartışılmalı. her dım-tıs ritmi olan şeye müzik diyemeyiz. o zaman benim osurmam da müzik olur dolayısıyla saçma bir tanım olur(gerçi rapten daha iyi gelir kulağa). rap bence ritmik atışma olayıdır. rapin ne olduğuna karar verdiysek şimdi neden beğenmediğimi de açıklayayım.
Rap bir nevi ezilmişlerin (fakir zenciler vb kimselerin) kendini dile getirme yöntemidir. türkiyedeki karşılığı arabesktir. genelde çetelerden çıkar bu rapçiler. bellerinde silah ellerinde ot onunla bununla yatarlar pavyon ve gece kluplerinde. yani toplumdan tamamen dışlanmışlardır. çareyi müzikte ararlar. ama gerizekalı oldukları için gitar çalıp rock veya jazz gibisinden şeyler yapamazlar. geriye sadece kafiye yazmak ve dım-tıs yapmak olan rap kalır. bunlar da rape başlar. önceleri kendi gibi yaşayanlardan ilgi görürler. sonra dalga halinde yayılır ünleri. asi ve sert çocuk görünmek 14-15 yaşındaki çocuklar için cazip geliyor çünkü. bi nevi özentilik diyebiliriz. kişiliklerini oturtmaya çalışıyorlar. zaten rap dinleyen ( bahsettiğim serseriler hariç) +20 yaşında pek kimseyi bulamazsınız.
Rap'in belli başlı konuları vardır. önce hayata, kadare, zenginlere küfrederler. parayı bulup köşeyi dönünce de çetelere ona buna küfrederler. evet bildiniz hep küfrederler. çünkü rapi yapan kişi en fazla orta okula gitmiş ve sokaklarda büyümüş olduğu için ellerinden sadece bu gelir.
Amerikalıları anladık ezilmişlik/dışlanmışlık/özentilik yüzünden dinliyorlar. sen bi türk olarak senle alakası olmayan bi müziği neden dinlersin_? bu soruyu epey bi kişiye sordum. genel olarak yanıtlar şöyle;
Ben; neden rap dinliyorsun hepsinin ritmi aynı nerdeyse_?
X; sözleri için
Ben; adam zenci aksanıyla hızlıca konuşup küfrediyor. söylediklerini anlayamıyorsun ki
X; ee...şey... hmm...

genelde buradan sonra kitleniyorlar ve şu cevap geliyor;

X; olsun ama kulağa güzel geliyor.

bence de saçma bi cevap ama n'aparsınız elden gelen bişey yok. bence bunun nedeni doğru müzikle tanışmamaları. rock(metal de olabilir ama metali eleştirenler hakkındaki yazımda bahsedeceğim bundan), jazz, klasik müzik, pop(hayır canım serdar ortaçtan bahsetmiyorum, the corrs, beatles, elvis vs vs) falan dinlemedikleri için rap dinliyorlar gibi geliyor bana.
Rap hakkında söyleyeceklerim bunlar. yukarıda ettiğim hakaretlerden hiçbir rap dinleyen arkadaşım şahsına edilmiş gibi anlamasın. sadece rap yapanlara yani rapçilere olan sözlerimdi bunlar.
Bu arada Sagopa Kajmer ve onun gibi rap yapanları dahil etmiyorum yukarıdakileri. ben sadece amerikalı rapçileri dinleyen türkleri eleştirdim. Sagopayı yeri gelir ben de dinlerim. sözleri çok sağlamdır.



Get Music Tracks! Make Your Own!